DNA'nın Çift Sarmal Yapısının Asıl Kaşifi

Yirminci yüzyıldaki en büyük bilimsel başarılardan biri, DNA’nın moleküler yapısının çözülmesidir. James Watson ve Francis Crick'ün başarısı olarak bilinen bu çalışmanın asıl sorumlusu Rosalind Franklin'dir.

DNA'nın Çift Sarmal Yapısının Asıl Kaşifi

James Watson ve Francis Crick, 1953 yılında DNA’nın ikili sarmal yapısını ortaya çıkartarak tarihsel bir başarıya imza attılar. Bu büyük başarılarıyla da 1962 yılında fizyoloji ve tıp dalında Nobel Ödülü’ne layık görüldüler.


Watson crick dna model

Çift Sarmal Yapının Keşif Süreci

Watson ve Crick, İngiltere’de Cambridge Üniversitesinde DNA’nın yapısıyla ilgili araştırmalarına başladıklarında, ABD’de de büyük bilim insanı Linus Pauling aynı konu üzerindeki araştırmalarını yoğunlaştırmış durumdaydı. Pauling, hem kuramsal olarak hem de deneysel bakımdan bu çalışmalarında Watson ve Crick’in önündeydi ve bu ikili her an Pauling’in çalışmalarını izliyorlar ve onun kendilerinden önce DNA’nın yapısıyla ilgili çözüme ulaşacağından endişe duyuyorlardı.

Bu sırada, Rosalind Franklin’den DNA yapısı üzerinde çalışmasını istenmişti. Franklin, X ışınları kristalografisi konusunda tecrübeli olduğu için, bu teknikleri zaman kaybetmeden DNA üzerinde uygulamaya başladı. Franklin, King's College’da, meslektaşı Maurice Wilkins ile tanıştı.

Asla Anlaşamadılar

Kendisinin araştırması her ne kadar ayrı olacaksa da, Franklin'in King's College'de bu alanın önemli bilginlerinden Maurice Wilkins ile işbirliği yapması bekleniyordu. Ancak iki bilim insanı iyi geçinemiyordu. Wilkins de Franklin gibi DNA molekülünün x-ışını kristalografisi üzerine çalışmakta olan bir bilim insanıdır.

Wilkins ve Franklin, eş pozisyonlarda çalışan araştırmacılar olmalarına rağmen, dönemin İngiltere’sine hakim olan kadın erkek ayrımcılığı, burada da etkisini sürdürerek, Franklin’e sorunlar çıkarıyordu. Bu durum gitgide Wilkins ile aralarının açılmasına neden olmaktaydı ve yaşanan bu gerginliklerin boyutu tarihin akışını değiştiren olayın yaşanmasına sebep olacaktı. Yaptıkları çalışmalar sonucunda DNA’nın A ve B olmak üzere, iki formu olduğu keşfedilmiştir. Bu gelişme, DNA’nın yapısının anlaşılmasında oldukça önemli bir adımdır. DNA’nın sarmal yapısının anlaşılmasına dair ilk ipuçları bu gelişme ile ortaya çıkmaya başlamıştı.

Dna

Bu sırada, Franklin çalışmaları sırasında DNA’nın moleküler yapısını yeni bir deneysel teknikle görüntüleyerek o zamana kadar hiç görülmemiş netlikte bir fotoğraf elde etti. Bu fotoğrafları J.D. Bernal, “herhangi bir maddenin şimdiye kadar çekilmiş en güzel X-ray fotoğrafları” olarak tanımlamıştır.

Çalışma arkadaşı olan Wilkins, bu fotoğrafı, Franklin’den habersiz olarak Watson’a gösteriyor. Fotoğrafı gören Watson’un ilk tepkisi şöyle oluyor:

“…Fotoğrafı gördüğüm anda ağzım açık kaldı ve kalbim hızla çarpmaya başladı…Tüm ayrıntılar oradaydı.”
Rosalind

Watson ve Crick, Franklin’in çektiği bu fotoğrafı gördükten kısa bir süre sonra DNA yapısını çözümlüyorlar ve keşiflerini 25 Nisan 1953 tarihli Nature dergisinde yayınlıyorlar.

Watson, Crick ve Wilkins'e 1962'de Nobel Ödülü verildi ancak Watson ve Crick’in dürüst olmayan davranışları, bilim dünyasında daha sonra açığa çıktı ve çok geniş çevreler tarafından kınandı. Franklin'in rolü üzerindeki tartışma Watson'ın 1968'de kendi hikayesini yayımlamasıyla patladı. Watson, 1999 yılında Harvard Üniversitesi’nde yaptığı bir konuşmada bu eleştiriler karşısında kendini savunmak adına bunları söyledi:

Ben sadece Rosalind Franklin’in X ışını fotoğrafını gördüm ve sarmal orada görünüyordu. Biz de buna dayanarak bir ay içinde molekül yapısını elde ettik. Ne yapabilirdim, Wilkins bana o fotoğrafı göstermemeliydi.

Crick, Watson'ın kitabına çok kızmıştı. Kendisi 1953'ten sonra Franklin'le dost olmuştu ve Franklin hastalığının son demlerinde bir süre Crick ile karısının yanında kalmıştı.