Başarılarını ve yeteneklerini küçümseyen, yaptıkları bir işle ilgili yapılan övgüleri kabul etmekte zorlanan insanların genellikle kibar ve mütevazı olduğunu düşünürüz. Peki bu başarıyı sahiplenememe tutumu gerçekten mütevazılık mı? Fazla tevazu göstermek pozitif bir davranış gibi algılansa da bazı durumlarda sahtekar sendromu (imposter sendromu) ile ilişkili olabilir.
Sahtekarlık (Imposter) Sendromu
Kendinizi yetersiz mi hissediyorsunuz?
— okuma süresi 3 dakika
Sahtekarlık Sendromu Nedir?
Bazı kişiler kendi becerilerine yeterince güvenmez ve çevreleri tarafından takdir gördüklerinde bu başarı durumunun sahte olduğunu düşünürler. Bu durum, sahtekar sendromu olarak adlandırılır. Sahtekar sendromunda kişi başkalarını bir başarı görüntüsü ile kandırıyormuş gibi hisseder ve her anını aslında başarılı olmadığının açığa çıkmasından korkarak yaşar.
Bu sendromda iç ses; övgü, taktir ya da nesnel başarı göstergelerine (sınav sonucu, performans değerlendirmesi) karşı bir çeşit duvar gibidir. Kişi belli konularda becerikli olduğuna, olumlu özelliklerine, güçlü yönlerine, çalışkan ve bilgi sahibi olduğuna inanmakta zorlanır. İnsanlardan gelen övgüleri kabul etmek onun için zorlayıcıdır. İçerideki ses gelen övgülere karşı bahaneler üretmekte ustalaşmıştır. Çünkü kişi, şans ya da başka birtakım faktörlerin kendisine yardım ettiğini düşünmektedir.
Örneğin, pozisyonunda yükselen bir araştırmacı, çalışkanlığı sebebiyle değil de diğer adayların pozisyona uygun olmaması nedeniyle kendisinin bir üst mevkiye seçildiğini düşünebilir. Bu durumda, bir gün “foyasının ortaya çıkacağına” ve aslında sanıldığı gibi yeterli, bilgili veya yetkin biri olunmadığının anlaşılacağına inanır. Bir hata yapması durumunda ise sebep kendisinden bağımsız koşullar olsa bile bu hatayı tamamen kendisine mal eder.
Araştırmalara göre sahtekar sendromunun kendisi veya yukarıda bahsedilen semptomlarından bir kısmı, Amerika’daki popülasyonun yüzde 70’inde görülüyor. Bu durumu en çok altta yatan kaygı, mükemmeliyetçilik ve kendinden şüphe etme gibi durumlar besliyor.
Sahtekar sendromu tanımından ilk kez söz eden Psikolog Pauline Rose Clance, danışanları arasında birçok öğrencinin aldığı iyi notu hak etmediğini düşündüğünü, hatta bazılarının üniversiteye yanlışlıkla kabul edildiğine inandığını söylüyor. Ayrıca istatistikler, kadınların erkeklere göre daha fazla sahtekar sendromu ile mücadele ettiğine de işaret ediyor.
Mükemmelliyetçilik
Henüz konuyla ilgili yapılmış çalışmalar sayıca az olsa da bu sendromu besleyen kaynaklardan biri de mükemmeliyetçilik.
Bu sendromu yaşayanlar geçmişte aile veya okul deneyimlerinden, takdir görmek için mükemmel olmak gerektiğini öğrenmiş olabilirler. Dolayısıyla yetişkinliklerinde takdir aldıklarında, fark etmeseler de mükemmel oldukları "zannedildi" diye düşünüyor olabilirler. Durum buysa, bu düşünceye aslında mükemmel olmamanın, hatalar yapan, başarısızlıkları olan biri olmanın suçluluğu eklenebilir.
Kaynakça
- Sakulku, J. (2011). The impostor phenomenon. The Journal of Behavioral Science, 6(1), 75-97.
- Clance, P. R., & Imes, S. A. (1978). The imposter phenomenon in high achieving women: Dynamics and therapeutic intervention. Psychotherapy: Theory, Research & Practice, 15(3), 241.
- https://livetobloom.com/sahtekar-sendromu/